Ortalama bir Türk ailesinden geliyorum. Örfleri, adetleri bilirim çok şükür. Bana böyle öğretildi. Kelimesi kelimesine olmasa da “Düğün, cenaze, bayram, seyran önemlidir oğlum. Bu günlerde eşinin dotunun akrabanın yanında olursun. Çünkü onlar senin hayatındır.” dendi. Böyle yetiştim, böyle de gitti.

Küçüklüğümden beri anam babam bir. Bir süre öncesine kadar her bayram sabahı ayrı heyecan, ayrı telaşe vardı. Banyo yapılır, traş olunur(iki kişi) sonra da başlanırdı ziyaretler. Önce babaanneyei sonra amcalara, sonra teyzelere, gezer dururduk 3 veya 4 gün boyunca. Çeyrek asırlık hayatımda sadece 1 kez “bayram tatili” yaşadım. Onun dışında benim tatil yolculuğum Acıbadem(öncesinde Üsküdar)-Bağlarbaşı-Karacaahmet(son zamanlarda bir de Kurtköy)-Maltepe-Sefaköy-Bakırköy-Tarlabaşı arasındaydı. Toplam yol 200 kilometreyi bulurdu zaman zaman.

Kimi yaşıtlarımın aksine, ben dıdımın dıdısını tanırım. Çoğunu da bayramda, seyranda, düğünde, cenazede görmüşümdür. Bundan ne pişman oldum bugüne kadar, ne de şikayet ettim. Babamın bana adam olmam adına öğrettiği en büyük değerlerdendir bu. Eğer eşin dostun nikahı, düğünü, vesairesi varsa gidilir. Bunun aksini bugüne dek hiç görmedim. Bu yüzdendir, kim olursa olsun insanların bu konular açıldığında babamı ve beni övmeleri…

Hayatımda evimden ırak ilk bayramı Graz’da yaşadım (2006 Ramazan Bayramı). Sendromu büyüktü ama destek olacak kişiler vardı: birlikte değişim programına gittiğim insan ve iki Boşnak müslüman. Oradaki bayramlar hüzünlü de olsa bir şekilde atlattık. Telefonda babamın, bana yıllarca annelik yapan babaannemin titreyen sesleri, karşıdaki üzülmesin diye yüze kondurulan yapmacık gülmeler, vesaire…

Bir süre sonra baskılar nasır yapar ya, şimdi öyleyim işte. Son zamanlarda hiç bayram kutlamadım ben. Öpemedim sevdiğim insanların ellerinden, bayramlaşamadım doya doya. Anneannemin böreğini, sarmasını yemeyeli çok zaman oldu. Babaannem zaten geçen yıl huzur dolu yerine intikal edip bu dünyadan göçtü. İstanbul’da olsam da kabri dışında bayramlaşamam zaten. O da sembolik falan ama, insana huzur veriyor.

Bugün yien bayram. Evimden uzak geçirdiğim toplam 6, tek başıma geçen 4. bayramım. Gün boyu bir şekilde idare ediliyor da, nasır bu ya işte, birileri basınca, çok acıyor be…

İyi bayramlar…

Biterken “Sıla - Malum” çalıyordu…