Dürüst olacağım: Bu sefer Türkiye’ye gelmeyi hiç istemiyordum. Bunu birkaç kez dile de getirdim hatta kimi insanlara. Asıl nedenini bilmesem de, bildiğim bir şey vardı, o da içimden gelmiyor oluşuydu.
Nedenini soranlar tabii ki oldu. Cevabım ise artık kendimi Istanbul’a ait hissetmemesi idi. Sanki buradaki hayatın dışında kalmış gibi bir his vardı içimde. Yalnızlık hissi, eski insanlarla konustugum yüzeysel şeyler böyle düşündürdü bana. Hem babamı goreli de çok olmamıştı. Özlemiştim tabii ama henüz Istanbul’a çağıran bir şey yoktu. Oysa kalsam, tezime falan daha iyi çalışırdım.
Bir şekilde geldim. Dün akşam ise dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, lisanstan arkadaşlarım/dostlarım, özel insanlar ve eskiden kalma dostlarımdan biriyle güzel bir akşam geçirdim. O an anladım ki, ne olursa olsun sevenlerim var hala. Hatta o kadar ki, yıllardır yaşamadığım kadar sıkı bir sarılma yaşadım dün. Ne yalan söyleyeyim, iyi geldi :)
Kimi zaman bazılarınıza çok kızsam da sizi seviyorum.
Iyi ki varsınız…