bu hafta haberleri takip etmek oldukca yorucuydu. gundemin agitliginin yaninda uzuculugu de apayri bir boyuttu. ama 200’den fazla insanin hayatini yitirdigi ve 1000’den fazla insanin yasamini yitirecegi uzerinde duralan bir afeti dusundukce, insan bir garip oluyor.
sabah erken kalkacagim icin cok da takip edemedim dun aksam son durumu. ancak bu sabah twitter’a baktigimda insanlarin yardim cigliklarini gordum. evet, insanlar enkaz altindan cep telefon numaralarini tweet atiyorlar ki birileri onlara ulassin. cunku is makinalarinin sesleri onlarin yardim cigliklarini bastiriyor.
bunun disinda kizilay ve akut basta olmak uzere universitelerin ve belediyelerin yardim kanallari da sosyal medya araciligiyla insanlara ulastiriliyor. ayrica google’in afetler icin gelistirdigi ve kayip kisileri bulmak icin kullanilan kisi bulucu servisi de bu afet icin aktif hale gelmis.
bir de ihtiyaclar siralanmis: en acilleri cadir, tibbi malzeme(insulin bastaymis sanirim), isiticilar, jenarator, hijyenik malzeme(ped, bebek bezi,vb.) imis. giyecek var diyorlar ama emin olamiyorum. tum bunlara ek olarak, tabii ki maddi yardim gerek. ayrica kargo sirketleri yardim gonderilerini ucretsiz ulastiriyormus. kimi erzak ihtiyaci da sirketler tarafindan ustlenilmis diye okudum ama en son ihtiyac durumunu kizilay veya akut’u arayarak almak en dogrusu tabii ki. ayrica burada ve burada da biraz daha detayli bilgi var.
ben 17 agustos depremini yakindan yasadim ve cok iyi animsiyorum. o gunlerde iletisimimizin radyolu isildak ve araba radyosu oldugunu dusunursek, teknolojinin geldigi noktayi kucumsememek gerek. zira o gunlerde babamin yasayip yasamadigini bile ogrenmek uun zaman almisti. gsm hatlari bile kilitlenmisti.
ama en onemlisi, bugun gordum ki, sosyal medya turkiye’de kopyala-yapistir-siyaseti ve meme sovu disindaki seyler icin de kullaniliyor. ilk kez, yazilanlarin bir ise yaradigini hissediyorum…