Sener Soysal diye biri var. Fotoğraflar oldukça ilgili bir “Yıldızlı”, okuyor ve yazıyor aynı zamanda. Benim gibi tıpkı. Onu tanımam Yildiz Teknik Üniversitesi Fotoğraf Kulübü e-posta grubunda oldu. Tanımam dediğim, ismiyle karşılaşmam ve bir kaç da mailini okumamdan ibaret…

…-ti. Bir süre önce cok da geç kalmış bir sekilde tanıştığım altkitap‘ta bir fotoğraf kitabı gördüm. Yazarı ise Şener Soysal idi. Tabii ki dogrudan edindim ve bugün onun kitabını okumaya başladım.

Genel olarak oldukça takdire şayan bir iş çıkarmış. o yüzden de kendi weblogumdan da tebrik etmek ve okuyan bir avuç insan da olsa, onlara bu insanı tanıtmak istedim. Ben amatör yazarları da okumak gerektiğini savunuyorum. Cogu hoşuma giden islere imza atıyor. Blogları takip etme nedenim de bu belki de. Senin-benim gibi insanlar çıkıp kendilerini yine sana-bana açıyorlar ve bunu da iyi bir dille yapıyorlar. Sokakta “Hafız dün gece şu şu hatunla acayip bir günah gecesi yaşadık” diyen adam ile PuCCa arasındaki fark da bu iste. Aynı şeyi farklı dillere anlatan iki insan.

Bu nedenle iste, Şener’in yaptığını takdir ettim(naçizane) ve ona çok özendim. Ne zamandır benim de aklımda benzer bir proje yok değil aslında ama kendime güven kısmında bocalıyorum işin.

Bu kadar girizgahin ardından, asıl soruya dönelim. Şener, kitabında bizim algıladığımız anlamdaki fotoğrafı biraz daha farklı bir boyuta taşımış ve fotoğraf altı yazılarla onları başka bir şeye dönüştürmüş. Tamam, bunu ya da böyle bir şeyi ilk yapan o değil ama aramızda bir bağ oldugundan olsa gerek beni olumlu yönde etkiledi.

Diyeceğim o ki, ben okumaktan cok keyif aldım/alıyorum. Size de tavsiye ederim.

20111212 07:34